- tanışmak
- birbirine karşı borçlarını inkâr etmek II, 112
Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini. 2009.
Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini. 2009.
tanışmak — nsz, le Birbirini tanır duruma gelmek Bu sefer, bir sürü aktör ve tiyatroseverle tanıştı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
ülfet etmek — tanışmak, görüşüp konuşmak, sohbet etmek Kendilerine bir kimse bulunamıyor ki ülfet etsinler. E. E. Talu … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEARÜF — Tanışmak. Birbirini tanımak. Birbirine tanış çıkmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
selamlaşmak — nsz, le 1) Birbirine selam vermek, esenleşmek 2) Çok az tanışmak Pek ahbap değiliz, selamlaşırız … Çağatay Osmanlı Sözlük
tanışma — is. Tanışmak işi Bu saat, deniz yolculuklarının tatlı ve samimi tanışmalara en müsait olan saatidir. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilişmek — bilişmek, tanışmak, II, 107; II I, 71, 188 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini